20 Aralık 2011 Salı

süslü robotlar


Aslında modernlik (insanlık) adı altında her birimiz bir köleye dönüşüyoruz. Birilerinin çıkarları için söz dinliyoruz, emirler alıyoruz. Onlar da başka birilerinden.Sinemaya gidiyoruz, kitap okuyoruz, çikolatalı pastayı çok seviyoruz, proje hazırlamaktan nefret ediyoruz, insanları eleştiriyoruz, yeni bir araba alıyoruz, tekilaya bayılıyoruz..liste uzayıp gidiyor ama sonuçta bunlar hayatın köşe süsleri gibi kalıyor öylece. Kodlanmış görev bilincimiz diğer insanların çarklarını döndürmek için sabahları kalkıp, traş olup, makyaj yapıp, süslendikten sonra süslü robotlara çeviriyor bizleri. Bir müddet sonra tıpkı Pink Floyd’un efsane parçasının klibindeki gibi uygun adım yürüyen çekiç kafalara dönüşüyoruz. Aslında hedef olarak önümüze koyulan ve bizim tavşanın peşinden koşan tazılar gibi dilimiz bir karış dışarda takip ettiğimiz şey bizden giderek uzaklaşan insanlığımız! İnsanlığımızı kaybederken basit duyguların bağımlısı oluyoruz. Basit çünkü; uyuşturucular gibi küçüldükçe, azaldıkta etkileri daha çok oluyor bünyemizde. Tıpkı kapısından “bip” sesini duyarak çıktığımız yerden sonra duymak istediğimiz minicik “canım” kelimesi gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder