18 Aralık 2010 Cumartesi

koca yanak!

Aaron’dan “Lost Highway” dinlerken aklıma hiç gelmezdi bir gün bu kayıp yolun beni aslında karanlığa değil tamda olmak istediğim yere götüreceğini..Tam da olmak istediğim yere!! Bu yolculuğu böyle hayal etmemiştim, bu kadar suskun olacağını düşünmemiştim hiç! Ve şimdi bu sessizliği sonuna kadar yaşarken kömür kokulu Kasım akşamlarında içimdeki tarifi mümkün olmayan ne kadar duygu varsa hepsiyle tek tek muhasebeye oturdum. Geçmişim sağ tarafımdaydı, geçmişi sol tarafımda. Önümde söyleyemediklerim…bir duble rakı doldurdum ve buna en çok sabah kahvaltıdan arta kalan tulum peynirleri sevindi çaktırmadan. Süregelen bir gitar ritminin arasına giren piyano tonları gibi aklıma gelip durdu yüz ifadeleri, onun söyledikleri ve yazacaklarım. İlk önce sağımda ve solumda duran geçmişlerimize şöyle bir baktım. Geçmişime dair sorulacak ne kadar soru varsa kendime sormuştum zaten. Zamansız kayıplar, kendisine yabancılaşmış bakışlar, hayatı bir kenera koymuş ve ölümü seçmiş ruhlardan geçtim, bunları unutmadım. Peynir hala mutlu ama boş bardak daha fazla üzülmesin diye bir duble rakı daha doldurdum. Nerde kalmıştım..Evet geçmişim!!! Bedenim bu denizde dibe vurduğunda bacaklarım varolan tüm gücüyle beni yüzeye fırlatırken tek sahip olduğum şey geleceğe dair olan inancımdı. Artık olmak istediğim şey ne yatağın arkasındaki ceset ne de sahiphiz topraklarda gezinen kuduz bir köpekti. Evet ve onun geçmişi!!! Geçmişi çok yoğun, çok taze ve çok değerli. “İlk”lerle dolu günler, hatıralar…Hepsi için birer kitap yazılabilir beklide ama kitaplığıma koyamam hiçbir zaman. Dinleyemem o günleri çünkü her biri çok özel yaşanmışlıklarla yüklü bence ve anlayabilmem çok zor! Öylece, olduğu yerde, o iki kişinin arasında bırakmak en güzeli! İşte bu benim saygı duyma şeklim, yani hiçbirşey bilmemek! Ama şimdi yanımda, sağımda, solumda, aklımda, her bir hücremde O var! Onu tanımak ve daha uzun yıllar onun hakkında öğrenecek şeylerin olduğunu bilerek yaşamak yeniden doğmuş gibi hissettiriyor beni! Bence bu yazı burada bitmeli..çünkü onun hakkında düşündüklerim, içimdeki şeyler kelimelerle ifade edilemeyecek kadar yoğun..

18.12.2010
Hatay, Izmir