26 Kasım 2011 Cumartesi

30 olmak..


İlk kez 24’üm de garip hissetmiştim kendimi, zira 18’ime ve 30’uma aynı mesafedeydim. Sanki bir devir bitiyor, bir çağ kapanıyor, bir ülke düşüyormuş gibi kabulleniyorum geçmişimi. Gülüşleri yaşıyorsun gözlerinden yaşlar gelerek, mutluluğun sıcak eli dolaşıyor yüzünde! Ve bazen de engel olamadığın zorunlu gidişlerin yasını tutuyorsun kalbinde. Bir de arkasına bakmadan kaçıp gidenleri tanıyorsun. Çok şey değişti, dünya için kısa ama benim için dolu dolu geçen şu otuz yılda. Artık bakkal kelimesini ne kadar az kullandığımı fark ediyorum. Gazoz kapağı toplayıp biriktiren çocukları görmüyorum ve siyah önlüklü, yakasının düğmesi kopmuş talebelerin çığlıkları da yok artık sokağımda. Gecenin bir yarısında kalkıp Jordan izlemenin zevkini, ezan okunup hava kararana karar mahalle arasında yapılan futbol maçlarını özlemiyor değilim. “Back to the Future” çekildiğinde 4 ilk izlediğimde 8 yaşındaydım. Abim parmaklarımı pencerenin kilidini açarak kırdığında 9 olmalıyım :/. Ve Jordan Kobe’dan daha iyidir diye okumadım ben, çünkü gördüm, biliyorum  Metallica Kill’Em All albümünü çıkardığında 3 yaşındaydım ve ilk kasetlerini aldığımda (Metallica- Metallica) 12 yaşımda. Roberto Baggio Amerika dünya kupasında penaltı kaçırdığında ve o yaz su altında en derine ne kadar gidebileceğimi ilk test ettiğimde ve kulak zarımı patlattığımda 13 yaşındaydım  Bir kızı ilk öptüğümde 14, bir kız için ilk kez yumruk yediğimde de 15’im deydim. İlk karışık kasetimi de bu yaşımda kaydettiğimde ileride kalem ve kaset arasındaki bağlantıyı bizim dışımızda kimsenin bilmeyeceğini fark etmem çok zordu  Hayatımdaki en büyük özlemimi Babam gidince yaşadım 21’imde ve dünyadaki en güzel “şeyle” tanıştığımı sanmam 29’uma denk geldi! Bencilliğin “en asil hak” olduğunu sanan insanları daha fazla görmeye başladığım günden beri sevginin de dostluğun da ne kadar kaypak zeminlerde kullanıldığını gördüm. Cioran’ın dediği gibi insan otuzundan sonra olaylarla bir gök bilimcinin dedikodularla ilgilenmesinden daha fazla ilgilenmemelidir. Ve Otuz oldum işte. Bir ben varım birde birkaç güzel ve acı hatıra. Yanımda “dost doğru dostlar” ve zamanlı zamansız yaptığım çocukluklarla daha güçlü hale getirdiğim olgunluğum var. Bugün 10957 gündür yaşıyorum ve benimle birlikle, yanımda, canımda ve kanımda olan, beni üzen, kıran, gülümseten ve bunları yaparak beni daha olgun ve güçlü hale getiren herkese 10957 defa teşekkür ederim. “3-0” öndeyim, çünkü 30 oldum..

27.11.2011
İzmir